26 Ekim 2016 Çarşamba

İngilizcede 10 Gramer Kuralı (Parça 1)

Aşağıda İngilizce gramerinde hata yapmanızı önleyecek 20 basit kural ve ipucundan ilk 10 tanesini listeliyoruz. Lütfen maddeleri dikkatlice okuyun ve örnekleri inceleyin. Aklınıza takılan soruları sayfanın altındaki yorum kısmından sorabilirsiniz!

1. Her cümle büyük harfle başlar ve nokta, soru işareti ya da ünlem işaretiyle biter.

  • The fat cat sat on the mat.
  • Where do you live?
  • My dog is very clever!

2. Temel bir olumlu cümlenin sırası Özne - Eylem - Nesne şeklindedir. (Olumsuz ya da soru cümlelerinde farklı sıralamalar olabilir.)

  • John loves Mary.
    John özne, loves eylem ve Mary bu cümlede nesnedir.
  • They were driving their car to Bangkok.
    They özne, were driving eylem ve their car bu cümlede nesnedir.

3. Her cümle bir özneye ve eyleme sahip olmalıdır. Nesne isteğe bağlıdır. Emir cümlelerinde özne atlanabilir ve sadece eylem olabilir ama özne anlaşılır.

  • John teaches.
    John özne ve teaches bu cümlede eylemdir.
  • John teaches English.
    John özne ve teaches bu cümlede eylemdir.
  • Stop! (aslında, You stop!)
    Stop bu cümlede eylemdir ve anlaşılan özne You'dur.

4. Özne ve eylem sayıda eş olmalıdır, yani tekil öznelerle tekil eylemler, çoğul öznelerle çoğul eylemler kullanılmalıdır.

  • John works in London.
    John (yalnızca John, tek kişi) tekil, bu yüzden geniş zamanlı eylem work "-s" takısı alır.
  • That monk eats once a day.
    That monk tekil, bu yüzden geniş zamanlı eylem eat "-s" takısı alır.
  • John and Mary work in London.
    John and Mary (John ve Mary, iki kişi) çoğul, bu yüzden geniş zamanlı eylem work takısız yazılır.
  • Most people eat three meals a day.
    Most people (birçok insan, birden fazla kişi) çoğul, bu yüzden geniş zamanlı eylem eat takısız yazılır.

5. İki tekil özne or, either/or ya da neither/nor ile birleştiriliyorsa, tekil eylem kullanılır.

  • John or Mary is coming tonight.
    "John ya da Mary bu gece geliyor." anlamındaki bu cümlede tekil eylem olan is coming kullanılır. Eğer özne John and Mary olsaydı eylem çoğul hali are coming olmalıydı.
  • Either coffee or tea is fine.
    "İkisinden biri kahve ya da çay yeterlidir." anlamındaki bu cümlede de tekil is kullanılır. Eğer özne coffee and tea olsaydı, bu durumda eylemin çoğul hali are kullanılmalıydı.
  • Neither John nor Mary was late.
    "Ne John ne de Mary geç kaldı." anlamındaki bu cümlede gene tekil (geçmiş zaman) was kullanılır. Öznenin John and Mary olması durumunda, çoğul were kullanılırdı.

6. Sıfatlar genellikle isimlerden önce gelir, ancak eylem isim ile sıfatı ayırıyorsa sonra gelebilir.

  • I have a big dog.
    Bu cümlede big sıfat, dog ise isimdir.
  • She married a handsome Italian man.
    Bu cümlede ise handsome ve Italian sıfat ve man isimdir.
  • Her husband is rich.
    Farklı olarak burada eylem is isim husband ile sıfat rich'i ayırdığı için sıfat isimden sonra gelmiştir.

 7. Eğer birden fazla sıfat kullanılıyorsa, önce fikir belirten sonra da gerçek belirten sıfatlar kullanılır.

  • I saw a nice French table.
    Bu cümlede nice ve French sıfattır ve isim olan table'ı niteler. nice (güzel) bir fikir belirtirken, French (Fransız), table'ın (masa) kişilere göre değişmeyecek gerçek bir niteliğinden bahseder.
  • That was an interesting Shakespearian play.
    Aynı şekilde, interesting (ilginç), bu cümlede W. Shakespeare tarafından yazılmış bir oyunu niteler. Sıfat interesting kişi göre değişebilir ancak oyunun Shakespearian olduğu bir gerçektir.

8. Topluluk isimleri (komite, şirket, direktör üyeleri, ...) tekil ya da çoğul düşünülebilir. İngiliz İngilizcesinde topluluk isimleri genellikle çoğul düşünülür ve çoğul bir eylemle kullanılır ancak Amerikan İngilizcesinde topluluk isimleri genellikle tekil düşünülür ve tekil bir eylemle kullanılır.

  • The committee are having sandwiches for lunch. Then they will go to London. (İngiliz İngilizcesinde görülür)
    The committee öznesi büyük olasılıkla birden fazla kişiden oluştuğu için çoğul eylem are having ile kullanılır.
  • The BBC have changed their logo. (İngiliz İngilizcesinde görülür)
    Aynı şekilde bir şirket olan BBC öznesi birden fazla kişiden oluşur ve İngiliz İngilizcesinde çoğul eylem have changed ile kullaılır.
  • My family likes going to the zoo. (Amerikan İngilizcesinde görülür)
    My family birden fazla kişi içermesine rağmen Amerikan İngilizcesinde cümledeki eylem likes tekil olarak kullanılır.
  • CNN has changed its logo. (Amerikan İngilizcesinde görülür)
    Aynı şekilde bir şirket olan CNN için de tekil eylem has changed kullanılır.

9. Sözcükler its ve it's farklı anlamlara sahip, farklı sözcüklerdir.

  • The dog has hurt its leg.
    "Köpek bacağını acıttı." cümlesinde its sözcüğü bacak (leg) sözcüğüne -ını takısını katar ve sahiplik belirtir.
  • He says it's two o'clock.
    "Saatin 2 olduğunu söylüyor." cümlesinde ise kesme işaretli it's aslında it is özne ve eyleminin kısaltılmış halidir ve it saati belirtirken is (olduğu anlamına gelen) ise eylemdir.

10. Sözcükler your ve you're farklı anlamlara sahip, farklı sözcüklerdir.

  • Here is your coffee.
    "İşte kahven." anlamındaki bu cümlede your kahvenin (coffee) sana ait olduğunu belirtir.
  • You're looking good.
    "İyi görünüyorsun." anlamındaki bu cümlede ise you're aslında you are looking özne ve eyleminin kısaltılmış halidir ve you sen demekken, are looking (görünüyor) ise eylemdir.
Bu ve benzeri basit kural ve ipuçlarını paylaşmaya devam edeceğiz...

Hazırlarken yararlanılan kaynaklar;

18 Ekim 2016 Salı

Countable and Uncountable Nouns / Sayılabilen ve Sayılamayan İsimler

İngilizce'de isimlerin iki çeşidi vardır, sayılabilen ve sayılamayan isimler. Eğer biraz derine girecek olursak; count saymak demektir, -able eki ile sıfat olur ve sayılabilir anlamına gelmektedir. Uncountable ise -un ekiyle olumsuz haline döner, sayılamaz anlamına gelir.

Countable Nouns / Sayılabilen İsimler

Bu isimler oldukça basittir, bunları tek tek sayabiliriz. Bu nedenle anlaması kolaydır. Örneğin book; biz kitapları sayabiliriz, a book, one book, two books. Aşağıda sayılabilir isimlerle ilgili örnekler göreceksiniz.
  • dog, cat, animal, man, person
  • bottle, box, litre
  • coin, note, dollar
  • cup, plate, fork
  • table, chair, suitcase, bag
Sayılabilen isimler hem tekil hem de çoğul olabilirler.
  • My cat is playing.
  • My cats are playing.
Sayılabilen isimleri "infinite article"lar ile a/an kullanabiliriz. A/an, the ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayın.
  • A whale is an animal.
Sayılabilen isimler tekil olduğunda a/the/my/this gibi sözcükleri kullanmak zorundayız.
  • I want an orange.
  • Where is my book?
Sayılabilen isimler çoğul olduğunda yalnız kullanırlar.
  • I like oranges.
  • Bottles can break.
Sayılabilen isimlerle some/any/a few/many gibi "quantifiers" sözcükleri kullanabiliriz.
  • I've got some dollars.
  • Have you got any pens?
  • I've got a few dollars.
  • I haven't got many pens.
Uyarı: "People" kelimesi saylabilen bir isimdir. "People" "person" sözcüğünün çoğuludur.
  • There is one person.
  • There are four people.

Unountable Nouns / Sayılamayan İsimler

Sayılamayan isimler, tam olarak sayamadığımız veya saymamızın çok zor olduğu isimlerdir. Bu isimleri gruplayarak sayabiliyoruz. Örneğin "milk" sözcüğünü sayamayız ama "a bottle of milk" dediğimizde "bir bardak süt" şeklinde sayabiliriz.
  • music, art, love, happiness
  • advice, information, news
  • furniture, luggage
  • rice, sugar, butter, water
  • electricity, gas, power
  • money, currency
Sayılamayan isimleri genellikle tekil olarak ve tekil fiillerle kullanırız.
  • This news is very important.
  • Your luggage looks heavy.
Sayılamayan isimlerle article (a/an) kullanamayız, ancak a something of şeklinde kalıplarla kullanabiliriz.
  • a piece of news
  • a bottle of water
  • a grain of rice
Sayılamayan isimler some/any/a little/much gibi "quantifiers" sözcükleri ile kullanabiliriz.
  • I've got some money.
  • Have you got any rice?
  • I've got a little money.
  • I haven't got much rice.

Hem Sayılabilen Hem de Sayılamayan İsimler

İngilizce'de her iki grubada giren sözcükler vardır. Bunlar anlam bakımından cümle içinde kendini belli eder ve biz bunları o şekilde kullanırız. Örnek olarak tabloya bakın.

Countable Uncountable
There are two hairs in my coffee! hair I don't have much hair.
There are two lights in our bedroom. light Close the curtain. There's too much light!
Shhhhh! I thought I heard a noise. noise It's difficult to work when there is too much noise.
Have you got a paper to read? (= newspaper) paper I want to draw a picture. Have you got some paper?
Our house has seven rooms. room Is there room for me to sit here?
We had a great time at the party. time Have you got time for a coffee?
Macbeth is one of Shakespeare's greatest works. work I have no money. I need work!

Uyarı: İçecekler (coffee, water, orange juice) sayılamaz olarak kullanılırlar. Ancak biz "a cup of, a bottle of" olarak düşünerek örneğin bir restoranda bunları sayılabilen isimler gibi kullanabiliriz.
  • Two teas and one coffee please.

Quantifiers / Miktar Bildiren Sözcükler

Quantifier Example
Sayılabilen isimlerle kullanılanlar a few There were a few friends at the party.She hates reading so she has a few books.
many He has many friends.There are many cars in the park.
Sayılamayan isimlerle kullanılanlar a little It drinks a little milk.There is a little jam in the bowl.
much She has much money.I think you put much milk.
Hem sayılabilen hem sayılamayan isimlerle kullanılanlar a lot of There are a lot of people at the concert.I’ve a lot of work to do.
any She doesn’t have any pets.There isn’t any sugar at home.
some There are some pencils.There is some chocolate in the cake.

a few

Sayılabilir sözcüklerle kullanılır. “Çok az” anlamına gelir.
  • There were a few friends at the party.
  • He is a liar so he has a few friends.
  • She hates reading so she has a few books.
  • The dog has a few bones.

a little

Sayılamaz sözcüklerle kullanılır. “Çok az” anlamına gelir.
  • I have a little money. I am poor.
  • It rains a little here in winter.
  • It drinks a little milk.
  • There is a little jam in the bowl.

some

Sayılabilir ve sayılamaz sözcüklerle kullanılır. “Biraz” veya “birkaç” anlamına gelir.
  • There are some students in the class.
  • There are some pencils.
  • There is some chocolate in the cake.
  • There is some fruit on the table.

many

Sayılabilir sözcüklerle kullanılır. “Çok” anlamına gelmektedir.
  • I have got many books.
  • He has many friends.
  • There are many cars in the park.
  • I have many CDs.

much

Sayılamaz sözcüklerle kullanılır. “Çok” anlamına gelmektedir.gelmektedir.
  • There is much milk in the bottle.
  • The meal needs much yoghurt.
  • She has much money.
  • I think you put much milk.

a lot of

Sayılabilir ve sayılamaz sözcüklerle kullanılır. “Çok (fazla)” anlamına gelir.
  • I’ve a lot of work to do.
  • She has a lot of fish.
  • There are a lot of people at the concert.
  • He eats a lot of apples.

any

Sayılabilir ve sayılamaz sözcüklerle, olumsuz ve soru tümcelerinde kullanılır. “hiç” anlamına gelir.
  • I haven’t got any close friends.
  • She doesn’t have any pets.
  • There isn’t any sugar at home.
  • Have you got any borthers?

İngilizce Video Anlatım



Sayılabilen ve sayılamayan isimler hakkında bahsedeceklerim bu kadar, eğer daha da detaylı bilgiler bulursam onları da yazıma ekleyip, güncelleyebilirim.

İyi çalışmalar.

Hazırlarken yararlanılan kaynaklar:

İngilizcede a/an ve the Kullanımı - Using Articles

İngilizce'de sıkça karşılaştığımız "articles" sözcükleri sıfatlar gibi ismi belirtir. İngilizce'de iki çeşit article vardır. Biri "indefinitive" olarak adlandırılan a/an grubu; diğeri ise "definitive" olarak adlandırılan the. Girişte bunlara değinmek gerekirse, a/an konuşma sırasında belirli olmayan tekil nesneler veya öbekler için; the ise belirli olan konuşmacıların haberdar olduğu nesne ve öbekler için kullanılır.

A/an Kullanımı

Bu sözcükler tekil isimlerle birlikte ve herhangi, bilinmeyen bir ismi belirtmek amacıyla kullanılır.
  • "My daughter really wants a dog for Christmas." cümlesinde "a" herhangi bir köpekten bahsetmektedir, bu köpekle ilgili hiçbir bilgi bilinmemektedir.
  • "When I was at the zoo, I saw an elephant!" cümlesindeki "an" yine belirli olmayan, hayvanat bahçesinde bulunan herhangi bir filden bahsetmektedir. O an tek bir fil görmüş ve bundan daha sonra bir arkadaşımıza bahsediyoruz; bu yüzden isim tekil olduğu için "a/an" kullanıyoruz.
İngilizce'de "a ve an" sözcüklerini ismin baş harfine, bazı durumlarda da okunuşunda ağızdan çıkan ilk sese bakarız.
  • a car
  • an elephant
  • an umbrella
  • an hour (h sesini çıkarmadığımız için "an" kullanıyoruz.)
  • a user (u sesini  "yu" olarak çıkardığımız için"a" kullanıyoruz.)
  • a university (u sesini  "yu" olarak çıkardığımız için"a" kullanıyoruz.)
Yazı içinde tarihten bir olaydan bahsederken bu olayın kısaltmasının başında a/an kullanırız. Dikkat edeceğimiz nokta "a ve an"i kullanırken çıkardığımız ilk  sestir. Örneğin; An ICaP (ay), An MSDS (em), An SPCC (es). Gördüğün gibi ses, sesli harfle başladığı için "an" kullandık.
  • Introductory Composition at Purdue (ICaP) handles first-year writing at the University. Therefore, an ICaP memo generally discusses issues concerning English 106 instructors.
  • An MSDS (material safety data sheet) was used to record the data. An SPCC plan (Spill Prevention Control and Countermeasures plan) will help us prepare for the worst.
"A ve an" kullanımında bahsetmemiz gerek bir kural da öbeklerle ilgili. "A ve an" kelimeleri belirttiği gibi bu işi öbekler için de yapabilir. Bu durumlarda a ya da an oluşuna karar verirken öbeğin ilk kelimesinin, ilk sesine bakarız.
  • a broken egg
  • an unusual problem
  • a European country (ses "yu-ro..." şeklinde çıktığı için "a" kullanıyoruz.)
Son olarak İngilizce'de bir grubun (meslek, milliyet, inanış) üyesi  olduğumuzu anlatırken kullanacağımız kelimelerde, "a/an" de kullanmayı unutmamalıyız.
  • I am a student. (Ben öğrenci grubunun bir üyesiyim.)
  • I am a Turkish-boy. (Türk milletinin bir üyesiyim.)
  • Seiko is a practicing Buddhist. (Seiko Budizm öğreniyor ve o inanışın bir üyesi.)

The Kullanımı

İngilizce'de the hem tekil hemde çoğul isim veya öbekler için kullanılabiliyor. Ancak kullanımdaki önemli esas, bilinen bir şey adına konuşmamız; konuşmacıların o isimden haberdar olması veya parçada daha önce belirtilmiş olmasıdır. Bunun ne demek olduğunu birkaç örnekle anlatalım.
  • "The dog that bit me ran away." mahalledeyim ve bir arkadaşımı gördüm, ona köpekten bahsedeceğim. Bunu the kullanarak yapacağım, çünkü bahsedeceğim köpek herhangi bir köpek değil, beni ısıran köpek.
  • "I was happy to see the policeman who saved my cat!" Bir polis bana yardım ediyor ve kedimi kurtarıyor. O polisi ben cümlede açıklıyorum. İsmini bilip bilmemem önemli değil, ancak onunla ilgili bir bilgiye sahibim. O herhangi bir polis değil  ki "a" kullanalım; o benim kedimi kurtaran polis.
Sayılabilen ve Sayılamayan İsimler A/an yalnızca sayılabilen tekil isimler için kullanılabilir. The ise sayılamayan isimler ile kullanılır.
  • I need a bottle of wine.
  • I need a new glass of milk.
  • "He spilled the milk all over the floor" (bildiğimiz bir süt, örneğin o gün erkenden aldığımız süt.) ya da "He spilled milk all over the floor" (herhangi bir süt).

Coğrafya'da the Kullanımı Hakkında Kurallar

Aşağıdakiler için the kullanmıyoruz;
  • names of most countries/territories: Italy, Mexico, Bolivia; however, the Netherlands, the Dominican Republic, the Philippines, the United States
  • names of cities, towns, or states: Seoul, Manitoba, Miami
  • names of streets: Washington Blvd., Main St.
  • names of lakes and bays: Lake Titicaca, Lake Erie except with a group of lakes like the Great Lakes
  • names of mountains: Mount Everest, Mount Fuji except with ranges of mountains like the Andes or the Rockies or unusual names like the Matterhorn
  • names of continents (Asia, Europe)
  • names of islands (Easter Island, Maui, Key West) except with island chains like the Aleutians, the Hebrides, or the Canary Islands
Aşağıdakiler için the kullanıyoruz;
  • names of rivers, oceans and seas: the Nile, the Pacific
  • points on the globe: the Equator, the North Pole
  • geographical areas: the Middle East, the West
  • deserts, forests, gulfs, and peninsulas: the Sahara, the Persian Gulf, the Black Forest, the Iberian Peninsula

Nerelerde Article Kullanmayacağız?

Aşağıdaki gibi bazı isimler için article kullanmıyoruz.
  • Names of languages and nationalities: Chinese, English, Spanish, Russian
  • Names of sports: volleyball, hockey, baseball
  • Names of academic subjects: mathematics, biology, history, computer science
Genel şeylerden bahsederken sözcükleri çoğul seçtiğimiz için a/an veya the kullanmayacağız.
  • Birds fly; dogs don't.
  • Sharks are dangerous.
  • Computers are made of plastic and electronics.
Zaman periyodlarında kullanmayacağız.
  • 7:00
  • Friday
  • September
  • New Year's Day
  • 1963

Nerelerde Article Kullanacağız?

  • Superlative yapı ile birlikte the kullanacağız.

    She is the best student in the classroom.
    Which is the longest river in the world?
  • "of" ile yapılan tamlamalarda the kullanacağız.

    The name of the child is…
    The meanings of the new words are…

İngilizce Video Anlatım



İyi çalışmalar

Hazırlarken yararlanılan kaynaklar;